Türkiye Cumhuriyeti yedi büyük savaşınardından kurulmuştur. 1856 Kırım Savaşı, 1877 Osmanlı-Rus yani Plevne Savaşı,1892 Yunan, 1911 Trablus, 1912 Balkan Savaşları, 1914-18 Büyük Savaş, nihayet,1920-22 Kurtuluş Savaşı. Bu savaşlardan birine, dört yıl kanlı bir boğuşmahalinde süren Birinci Dünya Savaşına niçin girdiğimizi bugün bile iyibilmiyoruz. Ama kardeşlerini bu savaşa kurban veren, sağduyulu Avşar kadınıbiliyor. O biliyor ki biz bu boğuşmaya Alamanya için girmişiz ve parmağınıAlaman’a uzatıyor:
Mektup saldım da varmadı,
Tel vurdum aynı gelmedi,
Alamanya harbeylesin,
Gayri kardaşım kalmadı.
(Bir Avşar ağıdından)
Busavaşlardan yalnız sonuncusu zaferle bitmiştir. Ama bu zafer vatandaşın yalnızcanını ve kanını istememiştir. Vatandaşın atını, arabasını, çorabını,kağnısını, keten bezini, pencere demirini alarak bu savaş kazanılmıştır. Uzunsavaş yılları Osmanlı İmparatorluğunun ekonomisini tümden harap etmiş, çiftçubuk tarlada çürümüş; toprak tohumsuz, evler erkeksiz kalmıştır. Kağnıya vesabana koşulacak hayvan, çiftin tutamağına yapışacak erkek yokluğundaboyunduruğa kadınlar koşularak tarla sürülmüştür. Bir ağıt diyor ki: “Hernereye vardıyısam, kız gelin çifte gidiyor.”