Bir akşam Atatürk dil meraklılarının doğrudan doğruya kendisine müracaat ederek bazı kelimelere Türkçe karşılıklar gönderdiklerini anlattı. Böyle meraklılardan biri “ECZANE” kelimesine karşılık olarak “EM EVİ” kelimesini teklif ediyormuş… Atatürk sofradaki dilcilere: “Bu karşılığı nasıl buluyorsunuz?” buyurdu. Bu ana kadar hiç konuşmadan oturan Prof. Fazıl Nazmi Bey Atatürk’e bakarak: “Paşa hazretleri müsaade buyururlarsa fakirlerinin bir maruzatı var; bu karşılık kabul edilirse o adı taşıyan yerden ilâç alamayacağım, yanına bile uğramayacağım…” Atatürk: “Neden uğramayacaksınız? Lütfen izah eder misiniz?” dedi. Prof. Fazıl Nazmi Bey: “Em evi, em evi” derken “EMEVΔ olacak. Sevmediğim Emevi’ye ben nasıl gidebilirim” dedi. Atatürk gülümseyerek “Sizin hatırınız için bu “emevi” karşılığı kabul etmeyeceğiz, “eczane” öyle kalacaktır” buyurdu… Meğer Prof. Fazıl Nazmi Bey müfrit Bektaşilerden imiş…