Geç keşfedilen başyapıtı Stoner’la ölümünden sonra dünya çapında üne kavuşan John Williams tamamladığı son romanı Augustus’ta, Roma İmparatorluğu’nun kurucusu Octavius Sezar, namıdiğer Augustus’un gençlikten yaşlılığa uzanan hikâyesini mektuplar ve başka belgeler aracılığıyla anlatıyor. Ama Augustus sadece “dünya imparatoru”nun değil, Roma’yı Roma yapan herkesin, sürgün devlet adamlarının ve komplocuların, askerlerin ve şairlerin, kölelerin ve kadınların da hikâyesi.
Karakter çeşitliliği ve gündelik hayata dair ayrıntılarıyla Antik Dünya’nın ayrıntılı bir portresini çizen Augustus, tarihsel roman türünün zirvelerinden biri.
Bu şaşırtıcı Amerikalı yazarın dehası, bütünüyle yabancı görünen hayatların bizimkilere ne kadar benzediğini göstermesinde yatıyor. -John Gray, New Statesman