XIX. yüzyılda Birleşik Krallık, Çarlık Rusyası, Almanya ve Fransa arasında Osmanlı İmparatorluğu, İran, Orta Asya ve Uzak Doğu ülkelerinin topraklarını elde etmek amacıyla başlamış ve uzun yıllar sürmüş jeopolitik bir mücadele yaşanmıştır. Çarlık Rusyası, 1907 tarihinde Orta Asya, Güney Kafkasya ve Doğu Avrupa'da hâkimiyet alanı oluşturmuştur. 1991'de Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, Coğrafyada yeniden oluşan siyasi ve ekonomik boşluk üzerinden, yeni ve büyük bir stratejik oyun ortaya çıkmıştır. Avrasya bölgesindeki bu Yeni Büyük Oyun, Ukrayna'dan başlayarak Afganistan'a kadar ulaşan Coğrafya üzerinde yeniden oynanmaktadır. Prof. Dr. Erel Tellal, Oyunun önemini vurgulamak için kitabın önsözünde “ABD başta olmak üzere, Türkiye, Rusya Federasyonu, Çin, İran gibi devletler; AB gibi devletüstü yapılar; BM, NATO, KGAÖ gibi örgütler; Gazprom, BP, ExonMobil gibi enerji şirketleri… Yeni Büyük Oyunun önemli oyuncularıdır.” demektedir.
Kitapta, Rusya Federasyonu'nun iç ve dış politikasının önemli olguları, Ukrayna'da yaşanan 2013 krizi, Güney Kafkasya Bölgesinde Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan gibi büyük devletlerin rekabeti anlatılmaktadır. Aynı zamanda Çin'in genişleyen ekonomisinin, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan'la gerçekleştirdiği ilişkilerinin içeriğinden de bahsedilmektedir. Türkiye gündeminde çok iyi takip edilmediği için Çin ve Güney Kafkasya ilişkileri ve Pekin'in bölge ülkeleriyle gerçekleştirdiği ilişkilerin gelecek perspektifine de bakılmaktadır.
Çalışmada, Türkiye ve Güney Kafkasya ilişkileri son dönemde yaşanan gelişmeler dikkate alınarak incelenmektedir. Türkiye'nin, yeni dış politika vizyonu üzerinden takip ettiği Azerbaycan, Ermenistan ve Ermeni Sorunu, Gürcistan ile ilişkileri askeri, ekonomik, politik ve enerji açısından değerlendirilmekte, ayrıca Avrasya Jeopolitiğinin temel kriz noktası olan Afganistan'la ilgili daha ayrıntılı değerlendirmelere yer verilmektedir.