İdris yoksul bir köylü çocuğuydu. Büyük kente yeni gelmişti. Pazar yerlerinde yükçülük yaparak para kazanıyordu. Bir akşamüstü, yorgun ayaklarını sürüye sürüye pazar yerinde dolaşıyordu. Birden, kendi yaşında bir çocuğun;
Kuş var, kuş... Ötücü kuş var abiler! diye bağırdığını duydu.