Çok zengin siyasi, toplumsal ve tarihî arka plan bilgisini hikâyelerine yedirerek siyasi polisiyeyi “iyice siyasileştiren” Schorlau, bu defa Yunanistan iktisadi krizini konu ediyor. Özel dedektif Georg Dengler’in bu defaki vakası, Avrupa Birliği’nin iktisadi krizdeki Yunanistan’a son derece ağır şartlar dayatan bürokrasisi içinde yer alan bir memurenin esrarengiz biçimde kaybolması. Dedektifimiz, Almanya’daki ve Yunanistan’daki araştırmalarında, görünürdeki birtakım şüpheli kişilerin ve ilişkilerin berisinde, iki derin kuyuya iniyor. Birisi, Nazi işgalinin Yunanistan’daki hesaplaşılmamış korkunç hatırası… Bu hesaplaşılmamış geçmişin Yunanistan’ın kolektif hafızasında bıraktığı travmatik etki. Diğeri ise, Yunanistan’la ilgili iktisadi “kurtarma” operasyonu vesilesiyle, Avrupa Birliği’nin büyük mali kaynaklarının aslında kimler tarafından, nasıl “kullanıldığını” ucundan gösteren kirli bir yapı. Arka planda Yunanistan’da iktisadi krizin gündelik manzaraları, Nazi işgali döneminin olayları, Avrupa’nın mali “oligarşisinin”
mahreminden sahneler… Dedektif Dengler, “dünyanın en güzel kadını” dediği sevgilisi ve bayıldığı blues müziği eşliğinde, iz
peşinde…
“Schorlau, siyasi gerçeklere bakışımızı keskinleştiren angaje bir roman yazmayı başarmış.” Crıme Magazin