Yazma meselesini sürekli sorgulayan her yazar, hele durağanlığın bittiği, yerin yerinden oynadığı şu dünyada, elbette birtakım sıçramalar yapacaktır. Artık yazının bir değeri kalıp kalmadığını da sorgulayabiliriz. Ama şu aşamada, yazı sürdükçe demek istiyorum, bir evin bir köşesinde ‘huzur içinde bunamaya terkedilmek’e boyun eğemiyorum. İçinde yaşadığım zaman çok karmaşık, kaotik. Bu durumda nasıl huzur içinde ölebilirim ki?
Başka Karşılaşmalar, Adalet Ağaoğlu’nun deneme, değini ve söyleşilerinden oluşan bir derleme. Karşılaşmalar’da olduğu gibi, yazar yine okurunu karşılıyor bu kitapta. Ancak bu kez başka kentlerde “karşılaşıyor”, müzeleri ve sergileri geziyor, radyo ve tiyatro kulislerinden geçiyor, sinemaya uğruyor, çeşitli objelere dokunuyor. Başka Karşılaşmalar’da Ağaoğlu, başka karşı duruşlar sergiliyor.