Mircea Eliade, zihniyet tarihiyle ilgili daha kapsamli bir kitap için giris olarak tasarladigi bu eserinde, simyanin kökeni ve islevi meselesini biraz daha derinlestiriyor. Metalurji, tarim, takvim, hukuk gibi büyük buluslarin, insanoglunun varolusunu önemli ölçüde sekillendirdigi bilinen bir gerçektir; Eliade ise bu dönüsümlerin iç dinamigini ve insanin kozmosa bakisina getirdigi açilimlari incelemektedir. Simya söz konusu oldugunda, zihinsel siçrayisi kiskirtan sey metallerin kesfi degildir; metalurji tipki tarim gibi insanoglunun, kozmos hakkinda yarattigi imgeyi degistirmesine yol açmis, bu yüzden de insani dönüstüren zihinsel sentezleri dogurmustur. Sonraki kesiflerce asilan ya da geçersiz kilinan bu zihinsel sentezler, insanligin tinsel evriminin gerçek bilesenleridir. Eliade’ye göre, burada söz konusu olan, hayatta kalma mücadelesinde yeni, siradan bir araç (maden, tarim, vb) degil, daha çok o zamana kadar insanoglunun tanimadigi baska bir kozmosun açiga çikarilmasidir.