“Ey zamane genci, birkaç ülke aldın diye kendini Zülkarneyn mi sanırsın?”
Halife Mustasım için kıyametin borusu, bu sözünden sonra üflendi.
İki asırdır dünyaya korku saçan Alamut’u yerle bir eden Hülagü Han, demirden bir kasırga şeklinde Bağdat’a yürüyordu.
Bağdat cihat çağrısı yapsa da kimse onlara yardım etmeye cesaret edemedi.
Sonra... Tarihin durduğu gün geldi. Türklerin Altın Kitap’ındaki son kehanet, kanla balçığa dönen Arap çöllerinde uyandı.
Bir Türk, dünya sessizliğe gömüldüğünde tek başına meydan okudu!
O gün, dünyanın şah damarının kesildiği gündü!