“Yas tutmanın bir parçası da geçmişi geride bırakmaktır. Ama bilmediğin bir şeyi nasıl geride bırakabilirsin ki?”
Emma Saylor, küçük yaşta kaybettiği annesi hakkında pek bir şey hatırlamasa da annesinin hiç dilinden düşürmediği o sonsuzluğu kucaklıyormuş gibi görünen, buz gibi berrak suyu ve etrafını çevreleyen ağaçlarıyla göl hikâyelerini unutmamıştır.
Emma için aile kendisi, babası ve büyükannesinden ibarettir çünkü ötesi ona hiç anlatılmamıştır. Ta ki hiç beklemediği bir anda yazı küçüklüğünden beri görmediği annesinin ailesiyle geçirmek zorunda kalana kadar...
North Lake’e vardığında birbirinden görünmez çizgilerle ayrılmış bir topluluk görür Emma. Bir tarafta annesinin de dahil olduğu işçi sınıfına ait North Lake, diğer tarafta babasının da yazları dahil olduğu ve zenginlerin mesken tuttuğu Lake North.
Emma günlerini bu büyülü atmosferde geçirdikçe kendisinin de ikiye bölündüğünü fark eder. Geçmişin izlerini ararken karşılaştığı çocukluk arkadaşı Roo da ona yardımcı olacaktır çünkü geçmişin anahtarını ellerinde tutmaktadır.
Peki ama babasının küçük kızı Emma, ruhundaki Saylor’ı kucaklamaya hazır mıdır?