Türkiye’de Devlet Teorisi üzerine çalışmalar, daha çok yabancı bilim insanlarından öğrendiklerimizi aktarmakla sınırlı kaldı. Örneğin Türk devletlerinin doğuşunu ve bizim imparatorluklar ve ordu geleneğimizin bugünkü devlet kurum ve ilişkilerine taşıdıkları mirası inceleyen çalışmalar pek yapılmadı. Buna bağlı olarak, Türk Destanları, Çin Hanedan Kayıtları, Orhon Yazıtları, Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’i ve Nizamülmülk’ün Siyasetname’si, hatta Kaşgarlı Mahmut’un Divanü Lügat-it Türk’ü, Uygurların Irk Bitig’i ve tomarları, Ulu Han Ata Bitigi, Codex Cumanicus, Memlûklerden kalma eserler, Babür’ün Babürname’si gibi eserler, Devlet Teorisi açısından ele alınmadı. Yine bu eserlerin İslam medeniyet iklimiyle ilişkileri konusuyla ilgilenenlere de pek rastlamıyoruz. Firdevsî’nin Şahnamesi’nin Türk devletlerinin pratiğine etkisi üzerinde durulmadı. İbn Haldun’un Mukaddime’sinde incelediği bedevilikten ümran toplumuna geçiş teorisinin bizim devlet tecrübelerinde ne kadar geçerli olduğu konusu üzerinde de pek çalışılmadı.
Doğu Perinçek, Devlet Teorisi üzerine çalışmaları Batı esaretinden kurtarma çabasına elinizdeki kitapla devam ediyor. Batı Asya’da Devlet Teorisi, üniversitelerimizde Devlet Teorisi öğretiminde değerlendirilirse Batı’dan çeviri döneminden çıkmak için bir kapı açılmış olacaktır.