II. Dünya Savaşı’nda işgâlci Nazi, İtalyan ve Bulgar faşistlerinin topyekûn yok etme politikaları nedeniyle yaklaşık 350 bin Yunanistan vatandaşı hayatını kaybetti. Müslüman Türklerin çoğunlukta olduğu Batı Trakya ile Yahudilerin yaşadığı Selanik merkezli Ege Makedonya’sında toplam 50 bin kayıp olduğu tahmin ediliyor. Batı Trakyalı Müslümanlar, üzerinde yaşadıkları Yunanistan topraklarını işgâle karşı korumak için ya da işgâlcilerle işbirliği yapmadıkları için faşistlerin hedefi oldular. Batı Trakya’da çok uluslu Osmanlı İmparatorluğu’nun uzun egemenliğinin 19 yüzyılda sona ermesinin ardından çeşitli milletlerin “modern milliyetçilik”e dayanan egemenliği başladı. Yunan ve Bulgar milliyetçiliklerinin egemenlik savaşı, din-dil-ırk farkı gözetmeksizin Türk, Yunan, Ermeni, Yahudi nüfustan oluşan Batı Trakya halklarının hâlâ devam eden bitip tükenmez çilesini de başlatmış oldu. 19 yüzyılda türeyen “modern milliyetçilik”le birlikte, Batı Trakya halkları üzerinde asimilasyon, toplu kıyım, zorla din – dil – isim değiştirme gibi birçok şiddet tarzını içeren politikalar, milliyetçiliğe ve milliyetçi ideolojilere dayanan devletler tarafından uygulandı. Fakat Batı Trakya’nın Türk, Yunan, Ermeni, Yahudi halkları, Naziler ve Nazi müttefiki olan İtalya ile Bulgaristan’ın işgâline karşı, vatan bildikleri Yunanistan topraklarını omuz omuza, milliyet ve din ayrımı gözetmeksizin ölümü göze alarak hep birlikte savundular. Nazi ve İtalyan, Bulgar işgâline karşı Yunan Ordusu saflarında 17 Batı Trakya Türkü, vatandaşı oldukları Yunanistan’ın özgürlüğü için savaştı. Bu kitap, Batı Trakya halkının milliyetçilik nedeniyle çektiği çileleri ve millet ya da din ayrımı yapmadan Nazi ve İtalyan, Bulgar işgâline karşı vatanlarını nasıl savunduklarını anlatıyor.