Batman, Gotham şehrinin Baykuşlar Divanı ile ilgili hikâyelerini duymuştu. Gölgeler içinde buluşup bir yırtıcı gece kuşunu kartvizitleri olarak kullanan bu güçlü örgütün üyeleri, Gotham’ın gerçek hükümdarlarıydı. Ancak Kara Şövalye bu hikâyeleri bir dedikodu ve kocakarı masalı olarak değerlendirmişti. Gotham, onun şehriydi.
Şimdiye kadar…
Vahşi bir suikastçı, jilet gibi keskin pençelerini şehrin en iyi, en aydın insanlarına; aynı zamanda en tehlikeli ve en ölümcül olanlara saplıyordu. Eğer karanlık efsaneler gerçekse suikastçının efendileri, Batman’in hayal dahi edemeyeceği kadar kudretli birer yırtıcıydılar ve her yerde yuvaları vardı…