Soğuk Savaş’ın ilk günlerinde, dünyanın iki süper gücünün bilim alanında girdiği rekabet insan vücudu üzerinde uzmanlaşma yarışına dönüşmüştü. Demir Perde’nin her iki tarafındaki bilim insanları ve cerrahlar; böbrek, kalp gibi organları nakletme konusunda ilk olmak için yarışırken, genç bir Amerikalı beyin ve sinir cerrahı çok daha iddialı bir hayale kapılmıştı: Beyin nakli.

Dr. Robert White, Vatikan’daki biyoetik komisyonunun kurucusuydu. Günümüzde hâlâ kullanılan, hayat kurtarıcı beyin ve sinir cerrahisi tekniklerini geliştirmiş ve Nobel Ödülü’ne aday gösterilmişti. Ancak tıpkı Dr. Jekyll gibi Dr. White’ın da bir başka kişiliği daha vardı. Laboratuvarında bilimin sınırlarını zorluyor ve faniliğe adeta meydan okuyordu. White, bir insan öldükten sonra ruhunun bir başka bedende yaşamasını sağlayacak bir ameliyatı kusursuzlaştırmayı hayal ediyordu.

Bu etkileyici ve provokatif hikâye; bilimin, Soğuk Savaş politikasının ve dinin iç içe geçtiği onlarca yıllık bir uğraşı gözler önüne sererken, hayvan deneylerindeki etik meselelere ve günümüzde hastaları kesin ölümden kurtaran dikkat çekici yeniliklere de değiniyor. Bay Mütevazı ve Kasap Doktor’da en derin korkularımıza ve en büyük umutlarımıza dair cevaplar bulacaksınız.