Parçalanan bir hayatın acımasız ama şefkat dolu portresi…
Karısı çocuklarını da alıp onu terk ettikten sonra Arvid Jansen, tutunacak çok az şeyinin olduğunu fark eder. Boş evini, yatağını, hayatını yadırgar; kim olduğunu pek de bilmediğini anlar. Gençlik günlerinin peşinde şehirde dolaşır, sarhoş olur, barlarda ısrarla peşine düştüğü kadınlarla yatağa girdiğindeyse ne yapacağını bilemez. İlk ayrıldığında neşeli bir zafer duygusu taşıyan karısı da ondan çok farklı durumda değil gibidir. Sadece üç kızlarından en büyüğü ebeveyninin kim olduğunu görüyor, ama ne onlara yardım edebiliyor ne de onlardan yardım alabiliyordur…
Norveçli yazar Per Petterson’un diğer yapıtlarıyla da konuşan Benim Durumumdaki Erkekler ele aldığı hikâye kadar anlatma biçimindeki inceliklerle de öne çıkıyor.