Benlik Pratikleri, sosyolog Zygmunt Bauman ile akademisyen Rein Raud’un 2014 yılı boyunca elektronik posta yoluyla karşılıklı söyleşmelerinin u¨ru¨nu¨.
“Benlik nasıl ortaya çıkar? Her insanda, her ku¨ltu¨rde, her yaş grubunda aynı gelişim öru¨ntu¨su¨nu¨ mu¨ gösterir? Yoksa tarihsel bağlamı içinde du¨şu¨nu¨lmesi gereken sosyo-ku¨ltu¨rel bir yapı mıdır? Eğer öyleyse, şimdi neler yaşanıyor peki? Gu¨nu¨mu¨z du¨nyasında benlik öru¨ntu¨leri bir değişimden mi geçiyor? Gu¨nu¨mu¨z teknolojileri bize daha fazla özerklik mi sağlıyor yoksa özgu¨rlu¨klerimizden feragat etmemiz konusunda bizi baştan mı çıkarıyor?”
Bu sorulara verilmiş cevapları birlikte du¨şu¨nmeye koyulan Bauman ve Raud, dert edindikleri bu teorik meseleyi bugu¨nu¨n aciliyet gerektiren toplumsal ve siyasal krizlerini anlamaya dair bir yol gösterici olarak görmemizi öneriyor.
Bu kitapta okuyacağınız uzun soluklu mektuplaşmalar, “insanca, pek insanca yaşama” ilkesinin önemini vurguluyor ve onun imkan ve sınırlarını sorguluyor. Bu ilkeyi Amartya Sen’in “bir insan olarak tam anlamıyla işlev gösterebilme yetisine dair eşitlik”e yaptığı vurgu ile birlikte du¨şu¨nen Bauman ve Raud, sosyalizm ve liberalizme dair farklı siyasal vizyonlarından ötu¨ru¨ kimi zaman uzlaşıyor kimi zaman çatışıyorlar. Söz konusu uzlaşı ve çatışmaların gerçekleştiği metinsel evrenin bir ucunun Gılgamış Destanı’na diğer ucunun yirmi birinci yu¨zyıl Rus oligarklarının insan bilincini bilgisayar ortamına aktarma fu¨tu¨rist du¨şlemlerine uzandığı bu kitap, “Benlik nedir?” sorusu özelinde ziyaret ettiği du¨şu¨nce du¨nyalarının zenginliği bakımından ufak ölçekli bir ansiklopedi niteliğinde...