“Günler geçtikçe, hoşlanmanın sevgiye dönüşümü hızlanmıştı. Beyaz Diş bilincinde sevginin ne olduğunu bilmese de bunu idrak etmeye başlamıştı. Sevgi kendisini Beyaz Diş’in varlığında bir boşluk olarak ifşa etmişti: O dolmak için feryat eden, aç, sızlayan, hasret çeken bir boşluk idi…”
Bir kurdun acılarla yoğrulmuş ve sevgiyle diriltilmiş hayatının, gönüllerimizde taht kuran romanı Beyaz Diş yediden yetmişe herkesin bilincine kazınmıştır.
Jack London’ın bu trajik ve aynı zamanda sevgi dolu başyapıtı gözlerimizi yaşartan bir kederin yanı sıra bizi sevginin sıcaklığıyla sımsıkı sarmalıyor…
Âdeta hepimiz Beyaz Diş’in bilincine sırdaşlık ediyor ve ruhunun derinliklerinde sûkut ve huzur buluyoruz.
İşte Beyaz Diş’in eniklikten yaşlılığa bütün bir hayat hikâyesi.
“Yaşama sevgi beslemeyen varlık, yok olma yoluna girmiş demektir.