“Dyer nevrotik bir Siddharta; umut vaat eden hac yolculuklarına çıkıyor ama hep hayal kırıklığına uğruyor, kendini boşlukta hissediyor ve her seferinde, evrenin daha büyük bir şakasına maruz kalıyor.”
The New York Times
Geoff Dyer, Beyaz Kumlar’da Fransız Polinezyası’ndan New Mexico’ya, Svalbard’dan Los Angeles’a uzanan bir yolculukta, sanatın ve hayatın izlerini sürüyor. Pekin, Yasak Şehir’de, işi rehberlik olmayan bir rehberin peşinde; New Mexico’da, bir otostopçuyla; Los Angeles’taki Watts Kuleleri’nde Don Cherry’nin eşliğinde, gerçekliğin görüntülerini, imgeleminden yükselen hayaletlerle harmanlıyor. Kalıcılığın peşinden gidenin yazgısı, vahalara kavuşamadan kum denizinde kaybolmaktır. Geoff Dyer’a göre bunun bir önemi yoktur, çünkü hayat tam da aradığımızı bulamadığımızda olagelendir, yolda olmaktır. Yazar, dünyanın her yerinde Gauguin’in Nereden Geliyoruz? Neyiz? Nereye Gidiyoruz? isimli başyapıtındaki soruların cevaplarını arıyor.
Geoff Dyer’ın sanat, edebiyat ve anılarından inşa ettiği Beyaz Kumlar, bir roman, söyleşi, öykü derlemesi veya seyahat günlüğü değil: Bunların hepsi ve hiçbiri olmakta ısrar eden, “haritada boş bir yer.”
“Eğlenceli ve kışkırtıcı.”