Halide Nusret’in gerçek bir hikâyeden yola çıkarak kaleme aldığı bu roman, Cennet’ten Cehennem’e düşen bir ailenin sade fakat feci alınyazısını konu alıyor… Aşkla, ihanetle, gururla, tutkuyla ve sadakatle örülmüş bu hikâyede günümüzden çok şey bulacak; bir selvi kadar güçlü, aynı zamanda narin olan Nadide’nin hüzünlü öyküsünü bir solukta okuyacaksınız…
Nadie, adı gibi eşi benzeri bulunmayn, Halide Nusret'in deyimiyle “bir rüya ve hülya ikliminden” çıkıp gelmişe benzeyen, asil, onurlu ve fedakâr bir kadındır. Doktor eşi Hâmid Bey ve üç çocuğuyla birlikte mutludur. Ancak bu mutluluk kendisinden yaşça küçük, ünlü bestekâr Dündar’a rastlamasıyla sona erecektir.