Öykü ve romanlarıyla tanıdığımız 1950 Kuşağı'nın önde gelen yazarlarından Demir Özlü, 1980'lerde yazdığı novellalarla kendi anlatı dünyasının yetkin örneklerini vermişti. Gençliğin bunaltılı erotizmiyle dolu Beyoğlu, Kleist'ın izinde Wannesee'de yaşanan şiddetli aşk, Kierkegaard'a yaslı yaşam-ölüm, aşk-cinsellik sorunlarının deşildiği Amsterdam... Özlü, düşlerin izini sürdüğü kentlerde bir yandan da melankoli desenliyor. "Demir Özlü yirmi yaşlarından bugüne yarattıklarıyla gerçek bir klasik olduğunu kanıtlamış olanlardan." (Oktay Akbal, Cumhuriyet, 29 Nisan 2004) "Demir Özlü'nün son yapıtları da gene Post-modernist bağlamda ele alınabilirler. Bu yapıtlarda anı ile kurmaca arasında ne bir seçim yapılabilir ne de yapıt böyle bir ayrım üzerinden değerlendirmeye sokulabilir. Anlatımın sürükleyiciliği, sözsel anlamın önüne geçer." (Güven Turan, Yazıyla Yaşamak)