XV. Louis dönemi Fransız sarayının en etkin kadınlarından Madame de Prie, bir gün kralın gözünden düşer ve Normandiya’da bir köye sürülür.
Erkekler tarafından ilgi görmeye, Paris’in ışıltılı hayatına, yapmacık da olsa saygı ve hayranlık duyulmasına alışkın olan Madam için bu sürgün günleri katlanılmazdır.
Yalnızlık çekeceği ve kendiyle başbaşa kalacağı bu zamanda hayatına anlam katan tek şeyin eski günlerdeki yaşantısı olduğunu anlar. Artık gitgide sağlıklı düşünme yetisini de kaybetmiştir. Bir gün, onu kıskanan ve şehirden uzaklaşmasına içten içe gülen ne kadar aristokrat varsa hepsini sürgün olduğu köye toplayarak bütün zenginliğini gösterebileceği bir şölen yapmaya karar verir.
Amacı hem dikkat çekmek, hem mutlu olduğunu sanmalarını sağlamak hem de onlara unutamayacakları bir veda etmektir.