“Nurettin Topçu, bir hayal adamı değil bir idealin adamıdır. O bir idealisttir. Ancak idealinin hayata geçmesi için de hareket eden bir insandır. “Hareket”i düşüncesinin merkezi hâline getirmiştir. Hareket yoksa hayat da yoktur insan da. Hareketin olmadığı yerde uysallık vardır. Ona göre uysallık, ölümle neredeyse eşittir.”
“Izdırap çekilmezse hakikate ulaşılamaz. İnsan ancak ızdırapla varlığının üstüne yükselebilir. Bir şeyin ızdırabını çekmeyen, onu tanıyamaz, onu sevemez. Izdırap, varlığımızı ilahî harekete ulaştırır. Yani hareketimizi Allah’ın hareketiyle tamamlar. Hareket etmek, istenileni olmaktır. Bir şeyi istemek, kâinatın diğer varlıklarından fedakârlık etmektir.”
“Topçu’nun isyanı, başkaldırı ve uysallığın birleşiminden doğan bir isyandır. İnsanın kendi benliğindeki olumsuzluklara karşı başkaldırması, onların esaretinden kurtulmaya ahdetmesi ve ilahî iradeye ulaşmayı gaye edinmesidir. Uysallığı ise bu başkaldırılar, mücadeleler ve gayeleri gerçekleştirip ilahî iradeye boyun eğmesidir. Allah’a boyun eğmek, insanın kendi benliğine karşı isyan etmesi demektir. İsyanın zıttı itaatkâr olmak değil uysallıktır. Uysallık, düşünmeksizin boyun eğmektir.”
“Nurettin Topçu’nun fikirleri, bu topraklar üzerinde yazılan uzun soluklu güftenin bir bestesidir. Bestekâr Topçu’nun mistik, metafizik ve aşkın (müteal) mefkûresi, sonsuzluğun dehlizlerinde ızdırabın tadını tattırabilmektedir.”