Sinek Sarayı’nın kahramanları, serüvenlerine bu kitapta devam ediyor!
Sinan ve Daryal/Nejla, “Sinek Sarayı”ndan ayrıldıktan yıllar sonra, AB özel görevlileri olarak büyük bir depremin yerle bir ettiği İstanbul’a geri dönerler. Yanlarında, Paris’te işlenen karanlık bir cinayetten kaçan Feride’yle birlikte.
İstanbul’dan geriye kalan, yıkıntılar arasındaki açıklıklarda kurulmuş çadırlar ve insan yığınlarıdır. Korku, açlık ve kara kış, viran şehirde yaşamaya mahkûm insanlarda kontrol edilemeyen bir öfkeye dönüşür. Yemek kuyruklarında, yetersiz sayıdaki çadırkentlerde patlak veren bu öfke zaman zaman çatışmalara neden olur.
Gündelik yaşamı devam ettirme çabalarıyla geçen gün yerini geceye bıraktığında kentin yeni sahipleri saklandıkları yerden çıkar: Yıkımın sorumlularından hesap sorma peşindeki çeteler, yağmacılar ve hırsızlar...
Tüm bu felaketin ortasında denetimi elinde tutmaya çalışan Ankara değil, ABD ve AB’nin gönderdiği yardım kuvvetleridir. AB’nin kurduğu Kriz Masası’nın başında bulunan Sinan ve asistanı Daryal/Nejla, yardım amacıyla ülkeye yerleşen AB ve ABD’ye karşı, birden fazla kimlikle karşılarına çıkan Hilmi’yle beraber mücadele ederler.