“Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat, küçük bir başyapıt.”
- Sigmund Freud
Biyografileriyle özellikle sanatçı ruhunun derinliklerine ışık tutmakta ne kadar usta olduğunu gösteren Stefan Zweig, Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat’te bu defa dikkatini “sıradan” bir yaşamın olağanüstü bir gününe ve yirmi dört saatlik bir fırtınaya tutulan bir kadının ruhuna yoğunlaştırıyor. Bu küçük kitap aynı zamanda, Zweig’in birçok öyküsü ve novellası gibi, analize açık, klasik bir “vaka örneği” niteliğinde.