Şaziye Berin Kurt, İkinci Meşrutiyet döneminde, henüz Birinci Dünya Savaşı sürerken Tıp öğrenimi görmek üzere, Almanya’ya gönderilmiştir. Bir Osmanlı Kızının Almanya Günlüğü’nü, yirmi yaşında gittiği Almanya’nın Heidelberg şehrindeki ilk senesinde yazmıştır.
9 Ekim 1917’de İstanbul’dan ayrılan genç kız, uzun yıllar Almanya’da kalır. Heidelberg’de yerleştikten üç buçuk ay sonra, 20 Şubat 1918’de bir günlük tutmaya başlar ve gündelik yaşantısını 26 Ocak 1919’a kadar defterine kaydeder. Günlükte savaşın Almanya’nın sosyoekonomik durumu üzerindeki olumsuz etkileri hakkında analizler olmamakla birlikte, savaştan yenik çıkan ülkenin yaşadığı köklü değişimlere ilişkin verilen bilgiler dikkat çekicidir. İmparatorun tahttan inmesi, cumhuriyetin ilanı, bazı şehirlerin Fransız ordusu tarafından işgali, ilk seçimlerin yapılışı gibi…
Şaziye Berin’in günlüğü, kendi deneyimine ilişkin insani boyutun ötesinde tarihi bir önem de taşımaktadır. Yirminci yüzyılın başında Osmanlı Devleti’nin askeri, kültürel, ekonomik alanlarda yoğunlaşan irtibatı kapsamında Almanya’ya gönderilen binlerce Türk gencinden biridir Şaziye Berin. Onun Heidelberg’deki sadece ilk bir yılını kapsayan günlüğü, söz konusu kitlenin oralarda yaşadıkları hayata dair şimdilik ulaşabildiğimiz içeriden tek belge olarak dikkati çekmektedir.
Bu belge, aynı zamanda yazarının da günlük türünün bizdeki ilk örneğini veren Nigar Hanım’dan sonra bu türde eser veren bir diğer edibe olmasını sağlar.
Dolayısıyla, Şaziye Berin’in Heidelberg hatıratı, günlük türünün erken örneklerinden biri olarak Türk edebiyatına önemli bir katkı getirmektedir.