Bireysel Özgürlüğün Patolojileri, Frankfurt Okulu’nun yaşayan büyük temsilcilerinden biri olan Honneth’in Hukuk Felsefesi’ni güncelleştirme girişiminin sonucudur. Honneth, modern insanın normatif yaşantısına eşsiz bir ayna tutan Hukuk Felsefesi’ni yeniden yorumlayan bu kitapta, Hegel’in adalet teorisi ile kendi çağına koyduğu teşhis arasındaki bağlantının izini sürmektedir: Modern insan, özgürlüğe ilişkin eksik bir kavrayışla hareket ettiği için, hastadır. Elbette bu hastalığı salt bireysel bir fenomen olarak görmemek gerekir; psikolojinin kavramlarıyla felsefe yapan her düşünür gibi, Honneth de patolojiyi bireysel ve öznel sınırlarının ötesine taşır. Bu felsefi metinde bireysel özgürlüğün patolojilerinden söz edildiğinde elbette bir hastalık teşhis edilmektedir fakat bu hastalık salt psikolojik olmanın ötesinde sosyal ve kolektiftir; patolojinin bireysel olarak nitelendirilmesi, yalnızca şu ya da bu semptomu gösteren belli bir takım bireylerin söz konusu pathos’lardan mustarip olduğu anlamına gelmez fakat özgürlüğe ilişkin yalnızca bireysellikle sınırlı, eksik bir kavrayışın hüküm sürdüğü bir toplumsal gerçekliğin dokusunda patolojik bozulmalar olduğu anlamına gelir. Tam da bu nedenle, teşhis bireylerin değil çağın teşhisidir: Neo-liberal öznelliğin kendi ilgi/çıkarları sonucu içine düştüğü buhranın çağdaş tınısı vardır Honneth’in patolojisinde.