Egoist kavramını hemen hepimiz hem gündelik dilde hem felsefe dilinde daima olumsuz anlamda, hatta çoğu zaman karalama ve hakaret olarak kullanırız. Max Stirner ise, 170 yıl önce yazdığı bu temel eserde egoizmin felsefesini karşıtlarının argümanlarıyla tartışırken, egoizmi mahkûm edenlerin kendilerinin aslında nasıl da en büyük egoistler olduğunu alaycı ve oldukça da kıvrak bir dille ortaya koyar. Öyle ki sevgi, hakikât, hak, özgürlük, eşitlik gibi yücelttiğimiz tüm kavram ve değerleri elimizden bir bir alan Stirner, bizi kendi eserimiz olan esaretimizle yüzleştirir.
Nicedir bir vergi gibi tahsil edilen sevgiye, her şeye kâdir Tanrı’nın ta kendisi olan hakikâte, bahşedilen ve dolayısıyla esirgenebilen hakka, neferleri haline geldiğimiz özgürlüğe, ve ancak sefilleşmemizle gerçekleşebilecek eşitliğe ulaşmaya çalışan insanın ve insanlığın aczini gözler önüne seren Stirner, bu önemli eseriyle, kendi biricikliğimizin ve kudretimizin farkına varmamızın yolunu işaret eder.