Şeyleri canlı ya da cansız olarak ayırt etmek deneyimimizin temel bileşenlerinden biriymiş gibi görünüyor. Canlılarla cansızlar arasında mutlak bir ayrımın olduğu konusunda bir şekilde bir içgüdüye sahibiz. Oysa evrim kuramı bu içgüdümüzü ezip geçmektedir. Çünkü evrim kuramı canlıların içinde sürmekte olan süreçler ile cansız fiziksel dünyada sürmekte olan süreçlerin temelde aynı olduğu sonucuna varmaktadır. Biyoloji felsefesi, bilim felsefesinin bir parçası olarak düşünülebilir. Bilim felsefecilerinin sorduğu sorular arasında bilimin kullandığı kavramlar hakkındaki sorular, “Doğa yasası nedir?” ve “Doğal çeşit nedir?” gibi sorular vardır. Biyolojiyi anlamak için kavramsal bir çalışma yapmak gerekmektedir, çünkü biyolojinin bilhassa kendisine aitmiş gibi görünen kavramları vardır. Dolayısıyla biyoloji felsefesinin bir görevi de bu kavramları anlamakta bize yardımcı olmaktır. Bir şeyin doğuştan olması ne demektir? Bir şeyin işlevinin olması ne demektir? Tür nedir? Bu ve benzeri diğer “kavramsal” sorulara değinilen bu kitapta, ilk olarak evrim teorisinin altta yatan bazı ince ayrıntıları ve evrim teorisinin genel dünya görüşümüzdeki yeri incelenmekte.
“Garvey’in Biyoloji Felsefesi bu konudaki literatürün ana hatlarıyla bir özetini başarılı bir şekilde vererek güncel bilimsel kuramları masaya yatırmakta.”
–Maureen A. O’Malley, and Daniel J. Nicholson, Exeter Üniversitesi, Notre Dame Philosophical Reviews,
“Biyoloji öğrencilerinden konusunun uzmanı olmayanlara kadar geniş bir okur kitlesine hitap eden bu harika çalışma, Darwin’in evrim kuramından günümüze bütün evrim felsefesini kapsıyor.”
–Todd Grantham, Philosophical Papers