"Büyük Rus Devrimi, 1917 yazında gerçekleşmiştir. Bu süre zarfında köylüler toprakları, işçiler fabrikaları ele geçirmiş; böylelikle sosyal devrimin gerçek anlamını ortaya koymuşlardır. Ekim değişikliği, altı ay önce başlayan, işi bitiren dokunuş olmuştur. Bolşeviklerin durdurulamaz yükselişi, kitlelerin sesi olarak algılanmıştır. Sosyalist Devrimcilerin tarım politikaları, Anarşistlerin sanayi taktikleri kullanılmıştır. Ancak, bu devrimci coşku, güç olarak ele geçirildiğinde, Bolşevikler yanlış kartları elden çıkartmış, ardı sıra da Bolşevikler ile Rus Devrimi arasındaki tinsel ayrılık başlamıştır. Her başarılı -görünen- adımda oyuk biraz daha genişlemiş ve odaklar daha çelişkili bir hal almaya başlamıştır. Bugün hiç abartısız şu söylenebilir: Bolşevikler, Rus Devrimi'nin baş düşmanlarıdır…
Ne Rus Devrimi gibi büyük bir devrimin çok az kan dökülerek gerçekleştirilmiş olması, ne de Kızıl Terörün devrime bağlı kalan insanların ve kültürel güçlerin izinden gitmesi sık görülen olaylardır. Bu, Ekim Devrimi'nin ilk ayları süresince Rusya'nın bütününde gösterilen birlik ve dayanışmanın eseridir. Ancak, devletin çok küçük bir azınlığın tekeline bırakılması kaçınılmaz bir biçimde baskı ve terörü de beraberinde getirmiştir…
Bu kitaptaki yazılar, yalnız Rus halkını değil, tüm dünya halklarını ilgilendirmektedir.