Deniz Moralıgil bu defa yolda görüp yanından geçerken farkına bile varmadığımız insanların yaşamlarından anları bize aktarıyor. Kahramanları ile birlikte sokaklarda kayboluyoruz, onlarla odalara giriyoruz, mutluluklarına, yalanlarına, kaybetmeyi hazmetmek için buldukları yöntemlere yüreklerinin içinden şahit oluyoruz. Bazı yerlerde minik detaylarla, bazı yerlerde gerçeküstü öğelerle sahici kılınmış, öyküleri okumaya başlarken yabancısı olduğumuz karakterlerin yaşadıkları an geliyor bir yakınımızın başına gelmiş gibi içimizi sızlatıyor. Burçlara Mektuplar birkaç kez okunmayı hak eden öykülerden oluşuyor ve neredeyse her bir öykünün ayrı bir sırrı var. Öyküler bittiğinde satır aralarında başka öykülerin gizlenmekte olduğunu fark ediyorsunuz.
"…Bazen sokaktan geçenlerin seslerini kaydediyorum. Bütününden kopmuş cümleleri bir deftere yazıyorum sonra. Geçen gün bunca zamandır biriktirdiğim birbiriyle alakasız cümleleri önce gruplara ayırıp daha sonra kendi aralarında sıralamaya karar verdim. Kolay olmadı ama tek başlarına çoğunlukla hiçbir anlam taşımayan yüzlerce cümle bir araya gelince hayatın anlamını sorgulayan şaşırtıcı bir metine dönüştü. Tesadüfler nereden nerelere sürükleyebiliyor cümleleri. Farklı insanlara ait kısacık anları birbirlerine ekleyip peş peşe sıralasak kim bilir nasıl bir hayat şekillenir sayfalarda."