Tarihin şafağında insanın denize hükmetmeyi öğrenmesinden önce, uzun yılların geçip gittiği her durumda kabul edilmektedir. Yavaş yavaş küçük tekneler kendi bağlantılarını yaratarak ve seviye seviye insanın Akdeniz’i olacak olan tutarlı bir varlık inşa ederek onu aştı ve bu varlık tarih için inşa edildi ve insan eliyle inşa edildi. Bugün bile bu iç deniz günümüz seyahat standartlarınca bir nehirden azıcık daha büyükken, havayolları aracılığıyla kolayca bağlanırken, İnsansı Akdeniz yalnızca insana ait beceri, eser ve çaba durmaksızın onu yeniden yarattığı sürece var olmaktadır. Akdeniz’in farklı bölgeleri sadece suyla değil, aynı zamanda denizin halklarıyla da bağlanmaktadır.

F. Braudel, II. Philippe Dönemi’nde Akdeniz ve Akdeniz Dünyası

Akdeniz Üniversitesi, Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü çatısı altında alanında uzman araştırmacıların bilim dünyasında “Akdeniz” kavramı oluşturmak amacıyla bir araya gelerek titizlikle hazırlamış olduğu Bütün Yönleriyle Akdeniz kitabının ikincisi de aynı düstur, titizlik ve idealle son haline getirilmiştir. Birinci kitapta yanıt aradığımız en önemli soru “Akdeniz nedir?” idi ve bu soru Akdeniz’in enginliğine de sahipti. Bu nedenle ikinci kitabımızda da aynı sorunun izinde, bu kez bilimin daha belirgin alanlarına yönelik olarak yanıtlar aramaktayız.

Braudel’in de eşsiz sözlerle tanımladığı gibi bu iç denizin halklarını bağlayan şeyleri, halkların çabalarını ve eserlerini, kısacası insanın inşa ettiği Akdeniz’i bulmak adına çıktığımız bu yolda Akdeniz Üniversitesi, Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü’nün birleştiriciliğinde toplanan uzmanlar olarak alanlarımızda yapmış olduğumuz araştırmalarımızı bu eserde bir araya getirdik. Akdeniz’in her çağından bir örnek bulacağınız bu kitapta mimarlıktan, arkeolojiye, coğrafyadan bilim tarihine birçok çalışmaya yer verdik. Keyifle okumanızı temenni ederiz.