“Drama düşmüş kişi, ne kadar budala olursa olsun, ister istemez, içinde yaşadığı toplumun bozuklukları, haksızlıkları üzerinde durur düşünür; belki de onlara karşı çıkar ve onurlu bir tavır takınır! Romanın gücü buradadır.”
Büyük Mal romanında taşradaki toplumsal yapıyı sorgulayan Kemal Tahir, yerel ve merkezî güçler arasındaki çıkar ilişkilerini, köylü-ağa çatışmalarını ve kadın erkek ilişkilerindeki erkek egemen bakışı kurgusal zemin olarak kullanır. Taşradaki çözülmenin önü alınamaz bir hale geldiği, hatta çürümeye döndüğü yılların anlatıldığı Büyük Mal, ellerindeki gücü birtakım oyunlarla ve merkezî iktidar yardımıyla elde eden bir grup taşra elitinin değişen siyasi konjonktürle birlikte içine düştüğü güç mücadelesini anlatır.
Kemal Tahir’in taşrayı anlattığı romanlarının sonuncusu ve bir olgunluk çağı eseri olan Büyük Mal, bu yönleriyle hem başta Yediçınar Yaylası ve Köyün Kamburu olmak üzere taşra romanlarının devamı olarak, hem de müstakil bir başyapıt olarak okunabilir.