“Sabır taşı olsa çatlar derler ya hani, ben o deyişi çok severim. Çatlayan bir taş… Taşın o sabit, yekpare halini gözünün önüne getir ve sonra damar damar, usul usul, için için çatladığını. Hastalık işte böyle çatladı içimde. Şimdi ben sevgilimi değil, dünyayı terk edeceğim, o ise beni terk etmiş değil, uğurlamış olacak.” Düşünceli bir ifadeyle ekledi: “Cehennem, ihtiyaç duyulmama hissidir benim için. Cennetse ihtiyaç duymama hissi. Kendi cennetime gidiyorum nihayet.”
Karin Karakaşlı’nın edebiyat dünyasında önemli bir yer tutan Can Kırıkları, ilk baskısının üzerinden geçen on beş yıl boyunca sevilerek okundu. Yeni okuyucular bulmak, başka kalplere dokunmak üzere yolculuğuna devam ediyor.