Dünyanın yaşayan en büyük öykü yazarı diye tanımlanan Alice Munro, bu kitabında çok farklı bir biçem deneyerek kısa öykülerden oluşan bir anı-roman sunuyor okuyucularına. Gerçekle kurgunun sarmalından oluşan sürükleyici bir yapıt.
İskoçya asıllı atalarının 18. yüzyılda Kanada’ya göç etmesiyle başlayan aile tarihçesi Munro’nun günümüzdeki yaşamına kadar uzanıyor. Her öykü başlı başına bir birim olsa da, aslında bir zincirin halkalarını oluşturuyor.
O halkalar boyunca ilerleyerek iki yüz yıl içindeki toplum yapısını, toplumun değer ölçütlerini, insan ilişkilerini, giderek değişen üretim ve tüketim biçimlerini, kısacası insana dair bütün özellikleri eşsiz biçemiyle aktaran bir yazarın ustalığına hayran kalıyoruz.