Bir çağın vicdanı olmak isterdim, bir çağın, daha doğrusu bir ülkenin. İdrakimize vurulan zincirleri kırmak, yalanları yok etmek, Türk insanını ayıran bütün duvarları yıkmak isterdim. Muhteşem bir maziyi, daha muhteşem bir istikbale bağlayacak köprü. Sanat düşüncenin, düşünce mukaddeslerin mukaddesi. Hakikat ve sevgi.
Cemil Meriç
Elli senedir kapı kapı dolaşmaktayım. Bütün Anadolu sathındaki dolaşılan kapılar herhalde binleri çoktan geçti. Birçok profesör, çeşitli generaller, gazeteciler ve politikacılar yüzleri geçer. Bunların içinde Cemil Meriç gibi mert, sözünün eri, içi dışı bir, gerçekten ilmin ışığında parlayanları az gördüm. İlk tanışıp elini öptüğüm 1975 yazındaki Merhum Meriç, vefatlarından az önceki ziyaretlerimde de aynı insandı. Aslında sevgili vatanımız böyle ilim sahiplerine ne kadar muhtaçtır. On seneden fazla kendilerini ziyaretlerim olmuştu, Göztepe’deki devlethânesinde haftanın Perşembe günlerini bizim için ayırmıştı. Elinizdeki mütevazı çalışma Cemil Meriç deryasından damlalardır.
Necmeddin Şahiner