Okuyacağınız bu kitap yalnızca bir ‘çeviri’ değil. Malzeme yazarın. Cümleler yeni baştan düşünülüp yazıldı. Dede Korkut’ dan alınma deyişlerle, sözlerle bezendi. Konuşmalar, yer yer, nazım havasında, şiir havasında verilmeğe çalışıldı. Bu bakımdan aslından ayrılmaktadır. Romandan destana geçişte bir karınca adımı denebilir. Çünkü burada anlatılan hikâye, yaşanmış bir İlyada.. yaşanmış, ama yazılmamış; Homeros’ u yok. Cengiz-hanın eşi güzel Börte’ nin kaçırılışı, güzel Helena’ nınki gibi. Onları kurtarmak için birleşen ordulara eşleri değil, kardeşleri komuta ediyor.. Camuka, Agamemnon gibi. Börte, Helena’ nın erdemlisi. Bir kez kaçırılır; ömür boyu bağlı kalır Cengiz-hana. Helena’ nın yatağını paylaştığı erkeklerin sayısı için İlyada yetmez; Yunan tragedyalarını da okumak gerekir. İlk kez İlyada’ da ortaya çıkan büyük günah: bir ölümlünün tanrılarla boy ölçüşmeğe kalkması gibi, Cengiz-han da ömrünün sonlarında ölümsüzlük iksirini arar. Bunun için taoca bir bilgeyi çağırtır. Hikâyede Binbir Gece’ den bir sahne bile bulacaksınız.