Mevlânâ Mehmed Neşrî, Sultan II. Bayezid devrinin (1481-1512) önde gelen tarih yazarlarındandır. Neşrî, eserinin giriş kısmında Oğuzlar, Selçuklular ve Karamanoğulları ile ilgili özet bilgiler verdikten sonra, 1288 yılı olaylarıyla başlattığı Osmanoğullarının siyasî tarihini Kara Boğdan gazası (Eylül-1485) ile bitirir.
Neşrî, yeri geldikçe olayların kritiğini yaparak okuyucuya doğru bilgiler vermede titiz davranmıştır. O, metot ve anlatım tekniği bakımından, çağının ilerisinde bir tarihçilik anlayışı sergileyerek nitelikli bir eser ortaya koymuştur. Neşrî’nin Cihânnümâ’sı (= Neşrî Tarihi / Neşrî Kroniği), kuruluş ve yükseliş dönemlerine ait Osmanlı tarih yazıcılığının en iyi örneklerinden biridir.
Neşrî’nin, II. Bayezid’e sunduğu bu tarih eserinde, 14.-15. yüzyıl Osmanlı tarihi araştırmaları için orijinal ve doğru bilgiler bulunmaktadır. Osmanlı devletinin kuruluş yıllarına ait anlatılanlar bu eserde standartlaştırılmıştır.
Kemalpaşazâde, İdrîs-i Bitlisî, Hoca Sadeddin ve Gelibolulu Mustafa Âlî gibi 16. yüzyılın âlim tarihçileri bazı bilgileri doğrudan ya da dolaylı olarak Neşrî’nin eserinden almayı tercih etmişlerdir.
Güvenilir bir tarihçinin kalemiyle, akıcı ve anlaşılır bir Türkçeyle yazılmış olan Cihânnümâ zevkle okunacak bir tarih ve edebiyat kaynağıdır. Eserde, 14.-15. yüzyılın dil özelliklerini yansıtan zengin arkaik Türkçe kelimelerle terim ve deyimlerin bulunması Cihânnümâ’yı, Türk dili ve edebiyat tarihi araştırmaları için de önemli kılmaktadır.
Denilebilir ki, Osmanlı tarihinin ilk iki yüzyılı en geniş ve en doğru biçimde Neşrî’nin Cihânnümâ’sından okunur.