Düşüncenin özgürlüğüyle birlikte o düşüncenin canlılığı ve sürekliliği esastır. Özgürlük, eşitlik ve adaletin önce düşüncede soyut olarak ortaya koyulması, sonrasında dayanışma, kardeşlik ve ortaklıkta somut bir belirlenim alması, devrim fikrinde ve bunun bir tezahürü olan cumhuriyette yankısını bulmuş, geri döndürülemez bir fikrin tarih-üstülüğü, tarihsel belirlenimler kazanmasıyla kendi bedenini oluşturmuştur. Cumhuriyet’in 100. yıl dönümünde farklı veçheleriyle ve eleştirel anlamda bu sürekliliğe ve kopuşa tanıklık etmek istiyor, düşünceyi bir adım ileriye götürmek suretiyle gerçekliği şekillendir-meye çabalıyoruz.