Cemil Kavukçu, Sait Faik Hikaye Armağanı sahibi usta bir öykücü. Bu kez, ilk romanıyla yepyeni bir “merhaba“ diyor okurlarına. Öykülerinden tanıdığımız ustaca anlatımı, kıvrak diliyle daha ilk sayfadan romanın içine çekiyor, sürükleyip götürüyor. 1980 öncesinin çalkantılı döneminin yıktığı, dört bir yana savurduğu genç insanlardan biridir Vedat. İnandığı her şeyi ve herkesi, hatta kendi benliğini ve kimliğini bile yitirmiş, çökmüş yaşamıyla baş başa kalmıştır. Bir yol ayrımındadır; devam edip etmemeye karar vermesi, kendi içine yapacağı bir dönüş yolculuğuyla belli olacaktır; bu yolculuğun başlangıç noktası da doğduğu, büyüdüğü, köklerinin olduğu yerdir. Geçmişe doğru çıktığı içsel yolculuğun acı vereceğini bilse de, bunu göze alır ve hem kendisiyle hem de geçmişindeki kişilerle yüzleşir: Sevgilisi Neslihan’la, kader arkadaşı Mesut ve Mustafa’yla, ailesiyle... Bütün bunlar, “Dönüş“ün başarılı örgüsü içinde harmanlanıyor, romanın kahramanı Vedat’ı olduğu kadar okuru da sarsıyor; bir dönem ve o dönemin yıprattığı, birer birey olarak yenilgiye uğrattığı insanların ruhlarında ve hayatlarındaki yıkıntılar karşısında düşünmeye zorluyor. Başarılı bir öykücüden başarılı bir roman; romancı Cemil Kavukçu’ya hoş geldin diyoruz.