Kelimelerle düşünen insanın, diliyle zihni arasında kuvvetli bir bağ vardır. Zihnimizin kanavasına yerleşen düşünce, dil sayesinde hayat bulurken dil de insanın tarihî macerası içinde gelişerek yeni düşüncelere yol almamızı sağlar. Bu, bilhassa Türkçe için her dilden fazla geçerlidir. Türkçe, kelimenin tam anlamıyla düşünen bir dildir. Başlıbaşına bir duygu, mantık ve felsefe içerisinde şekillenen zihinsel bir birikimle dünyayı tanımlar, anlamlandırır. Bu ilişkiler ağı içerisinde Moğol bozkırlarında kuma anlamına gelen küniden Anadolu’da kıskanmak anlamında kullanılan günülemeke ulaşır, dilimizin arkaik unsurlarından buñ sayesinde çağdaş bir dil temrini içinde bunalır, uz sayesinde uzmanlaşırız.
Prof. Dr. Ali Akar’ın kaleme aldığı Düşünen Türkçe, anadilimizin kaybolmuş anlam derinlikleri ve söz yapma mantığı üzerine Türkçenin söz ve eklerinden tadımlık denemeler sunuyor, bizi, derinlere kök salmış sözlerin sihirli dünyasına götürüyor.