“Hayallerin adamını anlatmamı istiyorsunuz benden. Öyleyse anlatacaklarımın da hayalî olabileceği konusunda uyarmalıyım sizi. Gerçeğin gölgesinden başka bir şey elde edemeyebilirsiniz konuşmamın sonunda.”
Düşler, Kâbuslar ve Gelecek Masalları’nı okuyunca, Doğu Yücel’in 2000 yılında basılan bu ilk kitabında yolunu çizdiğini göreceksiniz: Düşler yaşamımızın vazgeçilmez bir parçasıdır ve gerçeklik dediğimiz şeyin de dışında değildir. Bu nedenle, geleceğimizi de onlar belirleyebilir.
Büyülü gerçekçilikten bilimkurguya, korku anlatılarından masal edebiyatına uzanan bu öykülerde düşler ve kâbusların hüküm sürdüğü bir dünyaya adım atıyorsunuz. Bu dünyada ölümün eşiğindeki bir tiyatro oyuncusu hayatının en büyülü performansını sahneye koyuyor, uzak galaksilerden gelen bir uzaylı ölümsüzlüğün sırrını insanlığa bahşediyor, içine şeytan giren bir otopark bariyeri mahalleye dehşet saçıyor. Her an her şeyin olabileceği, tuhaf bir boyut burası ama gerçeklikten hiç uzak değil.
Sınavların ve kuralların gölgesinde yaşayan gençler, savaşların ve paranın ekseninde dönen bir dünya tüm hikâyelerde karşımıza çıkıyor. Doğu Yücel alacakaranlık kuşağının puslu atmosferinden kimi zaman ürküterek kimi zamansa gülümseterek sesleniyor.