Nathanaël, daha hiç kimsenin vermediği bir sevinç vermek isterdim sana. Nasıl vereceğim bilmiyorum, gene de bu sevinç bende var. Sana daha hiç kimsenin seslenmediği kadar içten, candan, yakından seslenmek isterdim. Sana gecenin öyle bir saatinde gelmek isterdim ki, her birinde sana gösterilenden daha fazlasını arayarak birbiri ardından birçok kitaplar açıp kapamış olasın; hâlâ beklediğin bir gece saatinde, desteklendiğini duymamak yüzünden coşkunun keder olacağı saatte gelmek isterdim sana. Yalnız senin için yazıyorum; sana yalnız bu saatler için yazıyorum.
Dünya Nimetleri yüzyıl dönümünden coşkulu bir sesleniş; okuru kendi kendine vurduğu prangalardan kurtulmaya, yaşadığımız dünyanın bize sağladığı tüm nimetlerini kucaklamaya, bedensel ve zihinsel hazların peşinden gitmeye çağıran, Nietzsche’den bayrağı devralan ve 20. yüzyılın pek çok kitlesel akımına bırakan bir gençlik yapıtı.
Gide’in yıllar sonra komünizmi benimsediği kısa dönemde kaleme aldığı Yeni Nimetler, ilk kitabın konularını benzer şekilde ele alarak yazarın yarım asırlık meslek hayatında hangi temaların ve düşüncelerin bir sürekliliğe sahip olduğunu bize gösteriyor. Lirik fragmanlar, anılar, şiirler, gezi notları ve aforizmalarla dolu bu deneysel anlatı, Fransız edebiyatını en çok etkilemiş eserlerden biri.