Kafka’nın hikâye anlatma sanatının doruk noktasına ulaştığı romanı DAVA, başkarakteri Josef K.’nın bir sabah evinde tutuklanarak içine sürüklendiği absürd, anlaşılmaz, şeffaf olmayan dava sürecini konu alır. K. adlandırılmayan suçunu doğru anlamaya ve savunmasını yapmaya çabaladıkça sırrına bir türlü erişilemeyen yasaların, kâbus dolu bir yasama ve yargı mekanizmasının karanlığına gömülür.
Kafka’nın DAVA’sı; “sıradan insan”ın izinde “mahkeme aleyhinde bir dava” olarak okunma cesaretini hak eden, yapıtıyla yirminci yüzyılın dehşetini, totaliter rejimlerin bireye yaşattığı vahşeti ve kaygıları öngörebilmiş bir dehanın ürünü; çağımız için kusursuz bir psikodrama deneyimi.
“Bir meseleyi doğru kavramak ve aynı meseleyi yanlış anlamak birbirini tamamıyla dışlamaz.”
Kafka için önemli olan gerçekliklerin dünyası görünmezdi. -Max Brod
Kafka’nın dünyası, insanın, gerçekte eline hiçbir şey geçmeyeceğini bilerek, banyo küvetinde balık avlamak gibi acı verici bir lükse kendini kaptırdığı, tanımlanamaz bir evrendir. -Albert Camus
DAVA romanının kendisi davanın davasıdır. -T. W. Adorno
[Kafka] insanın modern zamanlar huzursuzluğunda milyonlar adına konuştu; doğumundan bugüne dek geçen yüz yıla bakıldığında son kutsal yazar ve modern insanın kozmik açmazını aktaran yüce fabl yazarı olarak görülebilir. -John Updike