Şimdiye kadar herhangi bir devleti yönetmemiş olan hiç kimseyi tanımadım. Nitekim, birilerinin iki ya da üç yıl, diğerlerinin altı ay, bir diğerlerinin de altı hafta yönetimde bulunan yöneticilerden bahsetmiyorum; kendi toplantılarında ya da akşam yemeklerinde, orduları, kiliseyi, adaleti, devlet hazinesini yeniden düzenleyerek kendi yönetim biçimlerini sergileyen diğer bütün insanlardan bahsediyorum.
İnsanlar, kendi kendilerini yönetmeye nadir olarak layık oluyorlar. Bu mutluluğa sadece adalar da ya da etobur hayvanlardan kaçan tavşanlar gibi, dağlar arasında saklanan küçük toplulukların sahip olması gerekir, ama zamanla onlar da bulundular ve yok edildiler.