Soğuk Savaş döneminin sona ermesiyle uluslararası ilişkilerde büyük bir hareketlilik ortaya çıktı. Devletler arasındaki ilişkiler, bölgesel dengeler, kurumsal yapılar, hukuksal anlayışlar, politika aktörleri değişiyor. Böyle bir dönemde, "ülkemizin bölgede ve dünyada artan önemi"nden bolca söz edilmesine karşılık, Türkiye'de uluslararası ilişkiler alanında ciddi bir literatür kıtlığı var. Elinizdeki kitap, uluslararası ilişkiler düzeninin ve "ilminin" içinde bulunduğu bu dinamik değişimi tartışırken, bu açığın giderilmesine önemli bir katkıda bulunuyor.
Kitapta, uluslararası ilişkiler kuramının, modern öncesi dönemdeki köklerinden başlayarak, idealizm - realizm ve gelenekselcilik - davranışsalcılık gibi temel tartışmalarla izlediği seyir analiz ediliyor. Bu seyrin bugün vardığı noktada, uluslararası ilişkilerde ortaya çıkan çoğulcu yapının yerleşik pozitivist yaklaşımları nasıl sarstığı gösteriliyor, eleştirel bir bilim anlayışının gerekliliği savunuluyor.
Yazarların önemli vurgularından biri, uluslararası ilişkiler kuramlarının ve politikalarının, uluslararası ilişkilerin düzenlenmesinde bizatihi tayin edici etkenler oldukları doğrultusunda. Kitapta, derleyen Atilla Eralp'ın yanısıra, İhsan D. Dağı, E. Fuat Keyman, Necati Polat, Oktay F. Tanrısever, Faruk Yalvaç ve A. Nuri Yurdusev'in makaleleri yeralıyor.