Çocuğun dili kullanmayı öğrenmesi, bilişsel gelişiminin en önemli göstergelerinden biridir. Dil gelişimi, sosyal ve duygusal gelişimin de destekleyicisidir. Dil, belirli kurallara dayalı semboller sistemidir. Konuşma ise, dili kullanarak sözlü iletişim kurma yöntemidir. Yapılan çalışmalar, gelişimin doğum öncesinden başladığı görüşüne dayanarak, çocuğun dil ile ilgili becerileri de bu andan itibaren öğrendiğini ortaya koymaktadır. Dil gelişimi üzerinde, çocuğun biyolojik potansiyelinin yanı sıra, çevrenin ve eğitimin etkisi de kritik rol oynamaktadır. Bu nedenle çocuğun ana dilini kazanırken geçirdiği her gelişim aşamasında, eğitimin destekleyici rolünden yararlanmak son derece önemlidir. Dil gelişiminin ilk dönemlerinde çocuğun, konuşması için desteklenmeye, uygun ortamlar yaratılmasına, yeterli ve uygun uyarıcılar sunulmasına gereksinimi vardır. Çünkü çocukta dilin gelişmesi, hem onun olgunlaşmasına hem de yaşantıları aracılığıyla öğrenmesine dayanır. Çocuğun en etkin olduğu okul öncesi dönemde, eğitim programında yer verilen dil gelişimini destekleyici etkinliklerin planlanması ve uygulanmasında eğitimcinin en önemli rolü, çocukların dil gelişimini desteklemek ve bunu yaparken farklı yöntem ve teknikler kullanmak ve uyguladığı etkinliklerden çocukların zevk almalarını sağlamak olmalıdır. Çocukların zevk almaları, etkinliklere katılımlarını teşvik ederek öğrendiklerini içselleştirmelerini kolaylaştırır. Bu bağlamda dil becerilerinin gelişiminde dil etkinliklerinin özellikleri, eğitim ortamının düzenlenmesi, kullanılan yöntem ve teknikler en önemli belirleyici unsurlar olarak dikkate alınmalıdır.