Mükemmel bir insan, kusursuz bir dünya hedefiyle rasyonel organizasyonu ve teknolojik ilerlemeyi kutsayan bir dijital kültür kuşatması altındayız. Bu kuşatma altında, bilinçli ya da bilinçsiz, her gün bir parça daha kendi varlığından ve değerlerinden vazgeçen bir insanlık manzarasıyla yüz yüze olduğumuz tespitine itiraz edecek kişi sayısının fazla olduğunu düşünmüyorum. Bu manzara, insanın teknik ve teknoloji karşısında verdiği zorlu sınavın başarı derecesi hakkında ipucu sunmaktadır. Bugün gelinen teknolojik düzeyi insanın tarihsel “ilerleme” yolculuğunun önemli aşamalarından biri kabul eden ve giderek yayılma zemini bulan bir zihniyet içinse ortada endişelenecek ya da korkulacak bir durum yoktur. Tam aksine, mevcut teknolojik gelişme düzeyi, kusursuz bir insan ve dünya hayali için tüm insanlık adına önemli bir kazanımdır. Bu anlayışa göre, bilimdeki gelişmelerin zorunlu sonucu olan bu teknolojik gelişmeye karşı durmak akıntıya kürek çekmekle eş değerdir.