Laiklik, yaygın bir söyleyişle, din alanı ile dünya ve kamu işlerinin birbirinden ayrılması. Bu devlet anlayışı, modern çağın bir ürünüdür ve kişileri de yakından ilgilendirir: Laik devlette, bireyler, dinsel inanç ve inançsızlıktan, din buyruklarını yerine getirip getirmemekten dolayı kınanmazlar, ayrımcılık görmezler.
Batı´da önce Fransa´da yeşermiş ve oradan yayılmış olan bu ilke evrenseldir ve çağdaş olmakla eşanlamlıdır.
Türkiye bu çığıra, XX. yüzyılın başlarında katıldı: 1923 Devrimi´ni yapanlar, bağımsızlığın yanı sıra, devleti bir laik ve demokratik cumhuriyet ilkesine göre yeniden kurarken, kültüre ve topluma da çağdaş bir içerik kazandırdılar. Türkiye, bu çehresiyle, bütün Müslüman dünyada tektir ve örnektir.
Ne var ki, ilke, dinci ve İslamcı saldırılarla karşı karşıyadır. Laiklik yıkılırsa demokrasi de yıkılır. Böylece devleti, başta laiklik düşmanlarından kurtarmak gibi bir görev de vardır...