Türk kadını bin yıl boyunca, "cinsiyet ayrımcılığına" dayalı toplumsal yapının mihenk taşı haline getirilmeye çalışılmıştır.
Cumhuriyet'in kurucu kadroları, cinsiyete dayalı bu toplumsal anlayışı yıkarak "insani yönünü" öne çıkarmıştır.