Sorduklarında, “Ben insanlığın tarafındayım. “ demişti Einstein. Bilindiği gibi Arapça isim olan İnsan, doğanın en gelişmiş canlısı kabul edilir. Ya da öyle sanılır. İnsanlık ise özetle insanı insan yapan değerlerin tümüdür. Başka bir deyişle İnsan ile İnsanlık farklı kavramlardır. Bu yüzden Einstein’in yanıtı, “ İnsanın değil, insanlığın tarafındayım. “ olmuştu. Celladın, inkârcının, işkencecinin, tecavüzcünün, katliamcının, yasakçının, insanlıkla ilgileri yoktur. Hepsi de insandırlar ama. Ya da adı kısaca insan denilen yaratıklardır. Ve yaşam, insan denen yaratıklar ile tarafı insanlık olanlar arasında ki mücadelelere göre şekilleniyor. Tarafı insanlık olmayanlar ne yazık ki daha güçlüler.
Bu nedenledir ki dünya hep karanlıklarda kalıyor, insanlık çığlık çığlığa zulümlerde kalıyor hep.
Dilleri, kimlikleri, inançları yok sayıyor, ormanları, arazileri, şehirleri yakıp yıkmak onlar için bir şey ifade etmiyor. 5, 10, 20 hatta 80 yaşında bile olsa Kürtçe konuştuğu için zindanlarda yaşamını yitiren insanlar da dertleri olmuyor. Yakın tarihimizde insanlıkta taraf olmayanların vahşetleri, işkenceleri, yasakları, zulümleri saymakla bitmiyor. Tek değil tüm dillerden lanet olsun varlıklarına.